11 Kasım 2012

Ahize





Ahize

inziva !
jilet keskinliğinde
her tefekkür: demli ve bayat
çayın ansıttığı kına kokusu: aşk
ve gece nemin ördüğü kalın hırka
-omuzlarına ben atmadım
o kirli yalnızlığı-

duvarlarda kabarıp dökülen
cüzzam: yüzün. ve gayb tan
yükselen zikir sesleri.
acaba kaç muzdarip ruhtan
boşalan cerahat bu sıcak
acaba kaç tespihin alın teri :
kıyameti daha da yaklaştıran
kaç  “Allah” yankılandı
mütekallis. kaç  kafatasında
-sonsuz nedametime bir
hurûf-u mukatta’a mıydın sen -

sessizlik: akvaryumdan
yükselen  leş kokusu
ifritlerin kana kana içtiği
bir bardak bayat su masada
mazi: şehvetle basılan
bir mandepsi takvimler !
ve günah soğuk bardaklarda
ayak izleri örümceklerin
-sen de kork ! kalplerimiz
O’nun. iki parmağı arasında-

çapaklı ve kısık
sözleriyle yalvaran ayna:  
yok tahammülü intiharın
sır dolu tahayyülüne bile.
çünkü ölüm iki büklüm
gölge. her dem içimizde.
hiç: yorulmadan
tırmanıp durduğumuz  
sarp bir melal. Hira!
- bu nar’a dağılmazsa oda
 kim teskin edebilir seni-


(2012)

Resim: Joan Miró, Dancer, 1925