Ahize
inziva
!
jilet
keskinliğinde
her
tefekkür: demli ve bayat
çayın ansıttığı kına kokusu: aşk
ve
gece nemin ördüğü kalın hırka
-omuzlarına
ben atmadım
o
kirli yalnızlığı-
duvarlarda
kabarıp dökülen
cüzzam:
yüzün. ve gayb tan
yükselen
zikir sesleri.
acaba
kaç muzdarip ruhtan
boşalan
cerahat bu sıcak
acaba
kaç tespihin alın teri :
kıyameti
daha da yaklaştıran
kaç “Allah” yankılandı
mütekallis.
kaç kafatasında
-sonsuz
nedametime bir
hurûf-u
mukatta’a mıydın sen -
sessizlik:
akvaryumdan
yükselen leş kokusu
ifritlerin
kana kana içtiği
bir
bardak bayat su masada
mazi:
şehvetle basılan
bir
mandepsi takvimler !
ve
günah soğuk bardaklarda
ayak
izleri örümceklerin
-sen
de kork ! kalplerimiz
O’nun.
iki parmağı arasında-
çapaklı
ve kısık
sözleriyle
yalvaran ayna:
yok
tahammülü intiharın
sır
dolu tahayyülüne bile.
çünkü
ölüm iki büklüm
gölge.
her dem içimizde.
hiç:
yorulmadan
tırmanıp
durduğumuz
sarp
bir melal. Hira!
-
bu nar’a dağılmazsa oda
kim
teskin edebilir seni-
(2012)
Resim: Joan
Miró, Dancer, 1925